Tango’da paylaşım!

Bu yazımda TANGO’DA KADIN-ERKEK ilişkisini öne çıkarmak istiyorum…

Tango daha doğrusu Arjantin Tango başlangıcından bugüne kadar çok büyük mesafeler kat ederek gelen bir paylaşım dansıdır. Paylaşım! Kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi ? Maalesef günümüz insanı paylaşımdan o kadar uzak yaşıyor ki bazılarımız ise paylaşımla dans pistinde tanışıyor… Bir kadın bir erkek ve yakınlaşmaları yüzyıllardır hep sorun haline gelmiştir. Halbuki Tango yaparken bu yakınlaşma ne kadar da masum ve güzel bir iletişim haline geliyor. Elbette bunu ancak yaşayanlar bilir. Önce erkeğin daveti ile piste çıkarsınız. Daha önce hiç tanışmıyor olsanız da nazik bir tebessüm ve içten bir davet (cabaceo) sizi o piste götürür. Bedenler belli açıda yakınlaşır eller tutuşur. Müziğin başlamasıyla duygular vücut bulur ve iletişim iki beden arasında güçlenir. Erkektir sizi yöneten, kadın ise takip eder. Tüm sorular bedenlerde cevap bulur ve dans eşliğinde bedenler konuşur. Yakınlaşma sadece müziğin isteği ile gerçekleşir. İzin verdiği ölçüde, içten ve saygılıdır. İnsan olmanın farkındalığıdır. Dansı yöneten aslında notalar ve es’lerdir. Ritimle gelen duygusal bir karşılama içerisinde dansınız akıp gider… Kim ile pistte olduğunuz önemli değil nasıl keyif aldığınız anlam kazanır. Her şey olması gerektiği gibi erkek ”erkek“ gibi kadın ”kadın” gibidir. İzleyenleri bile bu büyülü dünyanıza dahil edersiniz. Bazen bir nefes alıp vermek kadar çabuk biter bazen de ritmin içerisinde eğlenceli bir oyun gibi akar gider. Bir, iki, üç veya dört parça (ya da kısacası 1 tanda) sonrası erkek kadına teşekkür eder nazikçe oturacağı yere kadar eşlik eder. Bu böyle saatlerce çeşitli bedenler farklı enerjilerle devam eder. Tanıdık ya da tanımadık ne önemi var. Önemli olan o güzel birlikteliği seviyeli ve güzel yaşamak. Kendinizden emin cinsel kimliğimizden arınmış sadece insan olarak dahil olmanın zevkine vararak. Tango’nun büyülü dünyası işte böyle bir ilişkiyle sürüp gider.